Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından 2017 Haziran Ayı'nda bir rapor yayınlandı.
2014 ve 2015 yılları için denetim şirketlerinin kendisi ve ayrıca denetim dosyalarının kalitesi ile ilgili örneklem yolu ile yapılan bu araştırma, oldukça ilginç bulguları ile dikkat çekmekle kalmıyor, bir yandan da Türkiye'deki bağımsız denetimin kalitesi ile ilgili önemli bir uyarı niteliği taşıyor.
Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK)
Gerçeğe ve ihtiyaca uygun, karşılaştırılabilir finansal bilginin sağlanmasını teminen bağımsız denetim kuruluşları ve bağımsız denetçiler nezdinde incelemeler yaparak gözetim fonksiyonunu icra etmesinin yanında kurumun temel görevleri şu şekildedir;
- Uluslararası Muhasebe Standartlarıyla uyumlu Türkiye Muhasebe Standartlarını oluşturmak ve yayımlamak,
- Uluslararası Denetim Standartlarıyla uyumlu Türkiye Denetim Standartlarını oluşturmak ve yayımlamak,
- Bağımsız denetçiler ve bağımsız denetim kuruluşlarını yetkilendirmek,
- Bağımsız denetim alanında kamu gözetimi yapmak ve böylece bağımsız denetimde uygulama birliğini, gerekli güveni ve kaliteyi sağlamak.
Kurum, finansal raporlama ve bağımsız denetim ile ilgili standartlar yayınlarak bu alanlarda düzenleme yapmasının yanı sıra, bağımsız denetim kalitesinin artırılması amacıyla 2 Ekim 2013 tarihinde Kalite Kontrol Standardı yayımlanmıştır.
KGK Araştırma Raporu 2014, 2015 ve 2016 Yıllarına İlişkin İnceleme Sonuçları
Bağımsız denetim kuruluşlarının bu standardı kendi denetim sistemlerine hangi ölçüde entegre ettiği ve buna paralel olarak bağımsız denetim çalışmalarında bu standartlara hangi ölçüde uyulduğunu tespit edebilmek amacıyla 2014, 2015 ve 2016 yıllarını kapsayan bir inceleme yapmış ve sonuçlarını 16 Haziran 2017 tarihinde yayınlamıştır.
Raporda önemli ve dikkat çekici tespitler yer almaktadır. Buna göre; 2014 yılında 63 denetim şirketi ve 2015 yılında 48 denetim şirketinin kalite kontrol standardını ne derece uyguladığı incelenmiştir. İncelenen şirketlerin, ilgili yıllardaki sicile kayıtlı toplam denetim kuruluşlarına oranı sırasıyla 58,3% ve 41,7% dir.
Yapılan incelemelerde bağımsız denetim firmalarının kalite kontrol sistemlerde en fazla tespit edilen 10 eksikik şu şekildedir;
- Kalite Kontrol Sisteminin uygulanması ve işleyişinden sorumlu kişi veya kişilerin yeterli ve uygun deneyime, beceriye ve yetkiye sahip olmasını sağlayacak politika ve prosedürlerin oluşturulmaması,
- Bağımsızlığın sağlanması amacıyla oluşturulan politika ve prosedürlerde, Bağımsız Denetim Yönetmeliğinin 22 ve 26’ncı maddeleri ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 400’üncü maddesinde belirtilen düzenlemelerine yer verilmemesi,
- Rotasyona ilişkin olarak oluşturulan politika ve prosedürlerin, Bağımsız Denetim Yönetmeliğinin ilgili hükümlerine uygun olarak oluşturulmaması,
- Denetimin yürütülmesi konusunda yetkin olduğu, zaman ve kaynaklar dâhil denetimi yürütmek için gerekli beceri ve kapasiteye sahip olduğu sürece denetimlerin üstlenileceğine veya denetim ilişkisinin devam ettirileceğine ilişkin makul güvence sağlayan politika ve prosedürlerin oluşturulmaması,
- Denetimleri mesleki standartlar ile yürürlükteki mevzuata uygun olarak yürütmek ve içinde bulunulan şartlara uygun rapor düzenlenmesini sağlamak için gerekli yeterlik ve beceriye sahip, etik ilkelere bağlı uygun personelin bulunduğuna yönelik makul güvence sağlayan politika ve prosedürlerin oluşturulmaması,
- Denetimin kalitesini gözden geçiren kişilerin tarafsızlığını korumaya yönelik politika ve prosedürler oluştururken dikkate alınması gereken hususlara yer verilmemesi,
- Denetimin yönlendirilmesi ve gözetimine ilişkin sorumlukları ele alan kalite kontrol politika ve prosedürlerin oluşturulmaması,
- Kalite kontrol sistemine ilişkin politika ve prosedürlerin yerinde ve yeterli olduğuna ve etkin şekilde işlediğine dair makul güvence sağlayan bir izleme sürecinin oluşturulmaması,
- İzleme sürecinin sonunda tespit edilen eksikliklerin etkilerinin değerlendirilmemesi ve bu eksikliklerin ne tür eksiklikler olduğuna karar verilmemesi,
- Kalite kontrol sisteminin her bir unsurunun işleyişine dair kanıt sağlamak için uygun belgelendirme yapılmasını zorunlu kılan politika ve prosedürlerin oluşturulmaması
Eksikliklere bakıldığında, bağımsız denetim firmalarının denetim sistemlerinin ne derece eksik olduğu rahatlıkla görülebiliyor. Burada benim merak ettiğim, bu firmalara herhangi bir idari para cezası uygulanıp uygulanmadığı zira SPK, bu tarz durumlarda bu yönteme sıklıkla başvuruyor.
Diğer yandan Kurul, bağımsız denetim dosyalarını ve bağımsız denetçileri de incelemiştir. 2016 yılında toplam 26 bağımsız denetim dosyası ve 3 bağımsız denetçiyi kapsayan inceleme temel olarak, yürütülen bağımsız denetim çalışmalarının ve finansal tablolar hakkında düzenlenen denetim raporlarının Bağımsız Denetim Standartlarına ve ilgili mevzuat hükümlerine uyumunun kontrolünü kapsamaktadır. Ek olarak, Türk Ticaret Kanunu uyarınca yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu ile riskin erken saptanması sistemi ve komitesinin uygulamaları da incelenmiştir.
Bu incelemede tespit edilen bulgular ve bunları yorumladığımızda ortaya çıkan tablo ise şu şekildedir;
1. Şirketlerin iç kontrol sistemi bilinmeden yapılan denetim çalışmaları
İncelenen denetim dosyaların %84’ünde iç kontrollerin yeterli şekilde anlaşılmadığı ve başta kontrollerin test edilmesi, kontrol çevresi unsurlarının anlaşılması, iç kontrol sisteminin eksikliklerinin değerlendirilmesi olmak üzere iç kontrol sisteminin anlaşılmasına yönelik çalışma ve değerlendirmelerde eksikliklerin olduğu tespit edilmiştir.
26 dosyanın yaklaşık 22’sinde bu eksiklik tespit edilmiş. Bu oranı, Eylül 2016’da KGK tarafından yayınlanan "Zorunlu Olarak IFRS Uygulayan İşletme Sayısı’na (1.529 adet)" uyguladığımızda yaklaşık 1.284 işletmenin yıllık bağımsız denetiminde bu eksikliğin ortaya çıkma ihtimali görünüyor.
2. Hile kaynaklı önemli yanlışlık risklerinin belirlenmesine ve değerlendirilmesine ilişkin bulgular
İncelenen denetim dosyaların %80’inde başta yevmiye kayıtlarının ve finansal tabloların hazırlanmasında yapılan diğer düzeltmelerin uygunluğunun test edilmesi, kontrollerin yönetim tarafından ihlal edilmesi riskine karşı uygulanacak denetim prosedürlerinin tasarlanması ve uygulanması, denetim ekibi içinde hileyle ilgili müzakerelerin yapılması konularında olmak üzere denetim kuruluşları ve denetçilerin hileye ilişkin sorumluluklarını yerine getirme noktasında eksikliklerinin olduğu tespit edilmiştir.
26 dosyanın yaklaşık 21’inde bu eksiklik tespit edilmiş. Bu oranı, Eylül 2016’da KGK tarafından yayınlanan "Zorunlu Olarak IFRS Uygulayan İşletme Sayısı’na (1.529 adet)" uyguladığımızda yaklaşık 1.223 işletmenin yıllık bağımsız denetiminde bu eksikliğin ortaya çıkma ihtimali görünüyor.
3. Kalite kontrol sistemine ilişkin bulgular
İncelenen dosyaların %68’inde, başta bağımsızlık, müşteri ilişkisinin ve denetim sözleşmesinin kabulü ve devam ettirilmesi ve denetimin kalitesine yönelik gözden geçirme olmak üzere kalite kontrol sistemine ilişkin eksiklikler tespit edilmiştir.
26 dosyanın yaklaşık 18’inde bu eksiklik tespit edilmiş. Bu oranı, Eylül 2016’da KGK tarafından yayınlanan "Zorunlu Olarak IFRS Uygulayan İşletme Sayısı’na (1.529 adet)" uyguladığımızda yaklaşık 1.040 işletmenin yıllık bağımsız denetiminde bu eksikliğin ortaya çıkma ihtimali görünüyor
4. Mali tablo kalemlerindeki risklerin belirlenmeden denetime geçilmesi
İncelenen dosyaların %60’ında, başta hasılat döngüsü, maddi duran varlıklar ve stok kalemleri olmak üzere risklere karşı yapılacak işlere ilişkin eksiklikler tespit edilmiştir.
26 dosyanın yaklaşık 16’sınde bu eksiklik tespit edilmiş. Bu oranı, Eylül 2016’da KGK tarafından yayınlanan "Zorunlu Olarak IFRS Uygulayan İşletme Sayısı’na (1.529 adet)" uyguladığımızda yaklaşık 917 işletmenin yıllık bağımsız denetiminde bu eksikliğin ortaya çıkma ihtimali görünüyor.
5. Denetimi yapılan bölümlerin belgelendirilememesi
İncelenen dosyaların %52’sinde, başta çalışma kâğıtlarının söz konusu denetimle daha önceden hiçbir bağlantısı bulunmayan tecrübeli bir denetçinin, uygulanan denetim prosedürlerinin niteliğini, zamanlamasını ve kapsamını, denetim prosedürlerinin sonuçlarını ve elde edilen denetim kanıtlarını anlamasına imkân verecek şekilde hazırlanmaması olmak üzere belgelendirmeye ilişkin çeşitli eksiklikler tespit edilmiştir.
26 dosyanın yaklaşık 14’ünde bu eksiklik tespit edilmiş. Bu oranı, Eylül 2016’da KGK tarafından yayınlanan "Zorunlu Olarak IFRS Uygulayan İşletme Sayısı’na (1.529 adet)" uyguladığımızda yaklaşık 795 işletmenin yıllık bağımsız denetiminde bu eksikliğin ortaya çıkma ihtimali görünüyor.
6. Yanlış hesaplanan / uygulanan “önemlilik” kavramı
İncelenen dosyaların %40’ında, genel olarak önemlilik ve performans önemliliğinin belirlenmesi, önemliliğin belirlenmesinde uygun kıyas noktalarının kullanılması ve topluluk denetimlerinde birim önemliliğinin belirlenmesi konularında eksiklikler tespit edilmiştir.
26 dosyanın yaklaşık 10’unda bu eksiklik tespit edilmiş. Bu oranı, Eylül 2016’da KGK tarafından yayınlanan "Zorunlu Olarak IFRS Uygulayan İşletme Sayısı’na (1.529 adet)" uyguladığımızda yaklaşık 612 işletmenin yıllık bağımsız denetiminde bu eksikliğin ortaya çıkma ihtimali görünüyor.
7. Örneklemin yanlış seçilmesi
İncelenen dosyaların %32’sinde, genel olarak örneklem büyüklüğünün belirlenmesi ve seçimi, örneklemde yer alacak kalemlerin anakitledeki her bir örnekleme biriminin seçilme şansı olacak şekilde seçilmesi ve örnekleme riskini kabul edilebilir düşük bir seviyeye indirmeye yetecek bir örneklem büyüklüğüne karar verilmesi konularında eksiklikler tespit edilmiştir.
26 dosyanın yaklaşık 8’inde bu eksiklik tespit edilmiş. Bu oranı, Eylül 2016’da KGK tarafından yayınlanan "Zorunlu Olarak IFRS Uygulayan İşletme Sayısı’na (1.529 adet)" uyguladığımızda yaklaşık 489 işletmenin yıllık bağımsız denetiminde bu eksikliğin ortaya çıkma ihtimali görünüyor.
8. Dış mutabakatların yapılamaması sonucunda geliştirilen alternatif denetim prosedürlerinin eksikliği
İncelenen dosyaların %28’inde, başta dış teyit taleplerine verilen yanıtların güvenilirliğine ilişkin çalışmanın yapılmaması ve teyit mektubuna yanıt verilmeyen durumlarda, ihtiyaca uygun ve güvenilir denetim kanıtı elde etmek için alternatif denetim prosedürlerinin uygulanmaması olmak üzere dış teyitlere ilişkin eksiklikler tespit edilmiştir.
26 dosyanın yaklaşık 7’sinde bu eksiklik tespit edilmiş. Bu oranı, Eylül 2016’da KGK tarafından yayınlanan "Zorunlu Olarak IFRS Uygulayan İşletme Sayısı’na (1.529 adet)" uyguladığımızda yaklaşık 428 işletmenin yıllık bağımsız denetiminde bu eksikliğin ortaya çıkma ihtimali görünüyor.
9. Stokların denetiminin yapılamaması
İncelenen dosyaların %24’ünde, başta stok sayımına katılım sağlanmaması ve stok sayımında gerekli hususlara riayet edilmemesi olmak üzere stokların denetimine ilişkin çeşitli eksiklikler tespit edilmiştir.
26 dosyanın yaklaşık 6’sında bu eksiklik tespit edilmiş. Bu oranı, Eylül 2016’da KGK tarafından yayınlanan "Zorunlu Olarak IFRS Uygulayan İşletme Sayısı’na (1.529 adet)" uyguladığımızda yaklaşık 367 işletmenin yıllık bağımsız denetiminde bu eksikliğin ortaya çıkma ihtimali görünüyor.
10. Topluluk denetimlerine ilişkin bulgular
İncelenen dosyaların %16’sında, başta topluluğa ilişkin önemli birimler hakkında anlayış elde edilmemesi ve birim denetçileri ile iletişime geçilmemesi olmak üzere topluluk denetimlerine ilişkin çeşitli eksiklikler tespit edilmiştir.
26 dosyanın yaklaşık 4’ünde bu eksiklik tespit edilmiş. Bu oranı, Eylül 2016’da KGK tarafından yayınlanan "Zorunlu Olarak IFRS Uygulayan İşletme Sayısı’na (1.529 adet)" uyguladığımızda yaklaşık 245 işletmenin yıllık bağımsız denetiminde bu eksikliğin ortaya çıkma ihtimali görünüyor.
Görüldüğü gibi, yalnızca 26 denetim dosyasını, "her bir bağımsız denetim firmasının 1 dosyası vardır." şeklindeki basit bir kabulle bilee toplam denetim firması sayısına genellediğimizde, ülkemizdeki bağımsız denetimin de bir bağımsız denetime ihtiyacı olduğunu söylemem yanlış olmayacaktır.
KGK'nın, düzenleyici faaliyetlerinin yanında bu tarz çalışmalarına devam etmesi de, denetimin kalitesindeki eksiklikleri gidermek için önemli bir araç olacaktır.
KGK Raporu Hakkında
KGK Yıllık İnceleme Raporu, 2016