Roma İmparatorluğu MS 331 yılında Doğu ve Batı olarak ikiye bölünmüş ve Batı Roma İmparatorluğu MS 476 yılında Germanların saldırıları ile yıkılmıştır. Bu olay Dünya tarihinde “Ortaçağ” olarak nitelenen dönemi başlatmıştır.
Batı Roma İmparatorluğu topraklarında İtalya’da şehir devletleri ortaya çıkmış; Roma’nın ve yıkılan Batı Roma İmparatorluğu toprakları üzerinde hak iddiası Bizans (Doğu Roma İmparatorluğu) ve Papalık Devleti arasında sorun yaratmıştır. Papa’nın Frank Kralı Charlemange’dan yardım istemesiyle Charlemange Kuzey İtalya’yı fethederek Bizans boyunduruğundan kurtarmıştır. Karşılığında ise Papa tarafından Kutsal Roma İmparatoru ilan edilmiştir.
Birkaç yüzyıl süren siyasi olayları özetin özeti olarak bu şekilde kısaltabiliriz.
Siyasi yönün haricinde bu dönemi yani Charlemagne’nin Avrupa’da sahneye çıkmasıyla hem Avrupa hem de - ve daha şiddetli şekilde – İtalya şehir devletleri için ekonomik açıdan yeni bir dönem başlamıştır. Bu kıvılcımı yakan olay ise Charlemagne’nin Araplar’da ve Bizans’ta uygulamada olan madeni paralara bir rakip yaratmak istemesi ve 700’lü yılların sonunda gümüş dinar basması olmuştur.
1000’li yıllarla birlikte ise Avrupa’da İtalyan şehir cumhuriyetleri, özellikle deniz ticaretinde öne çıkarak her biri ekonomik bir güç haline gelmiştir.
Kitap İncelemesi: Paranın İcadı ~ Finans İtalyanca Konuşurken
Magno, “Paranın İcadı ~ Finans İtalyanca Konuşurken” kitabını ise tam da bu noktada başlatıyor ve İtalyan Şehir Cumhuriyetleri’nin tüm Orta Çağ boyunca geçirdiği ekonomik dönüşümü devletler bazında ele alıyor. Dolayısıyla kitabın ana aktörleri çoğunlukla Siena, Lucca, Pisa, Venedik, Ceneviz ve Floransa Cumhuriyetleri iken bazen de Avrupa’daki diğer devletler (İspanya, Almanya, Fransa, İngiltere) ve Akdeniz havzası devletleriyle (Bizans, Osmanlı) ilgili döneme ilişkin karşılaştırmalı bilgiler verilmiş.
“Paranın İcadı” olarak belirlenmiş ana başlık, bir alt başlık olan “Finans İtalyanca Konuşurken” ile bir bütün olarak okunduğunda bir anlam ifade ediyor ancak tek başına bu başlık, önce Lidyalılar'a, ardından Yunan Şehir Devletleri'ne ve son olarak Roma İmparatorluğu’na çok büyük haksızlık olur.
İtalyan Şehir Devletleri’nin, Roma İmparatorluğu’nun ardından başlayan Orta Çağ döneminin sonlarına doğru yaptıkları finansal devrim icat değil; olsa olsa “Roma'lı atalarının hünerlerini hatırlamak ya da uzun süren bir kabustan uyanmak” olur. Yazarın bu gerçeği bilmemesine imkan olmadığına göre kışkırtıcı ve dikkat çekici böyle bir başlık seçmesi, gazetecilik mesleğindeki refleksten kaynaklamış olabilir ya da mesleki deformasyon diyebiliriz :)
Kitap, ilk sayfadan son sayfaya kadar Orta Çağ İtalya’sının ekonomisini a’dan z’ye ele alarak 12 bölümde ve farklı konu başlıkları ayrımıyla okuyucuya aktarıyor. Diğer yandan yazar Magno, Venedik, Cenova ve Floransa şehir devletinin tüm Orta Çağ dönemi boyunca bankacılık, sigortacılık ve uluslararası ticaret alanlarında birbirileri ile nasıl yarıştığını ve bu rekabetin yanında her an birbirleri ile fiziksel olarak savaş halinde olmalarını heyecanlı şekilde aktarıyor. Bu çağda Papalık Devleti’nin de tüm Hristiyan aleminden aldığı finansal güçle finans dünyasına, devletlere, bankalara, bankerlere kısaca iktisadi hayata nasıl etki ettiğini ve sözkonusu para olunca dua ederek sigorta yapacağını ve zararlardan koruyacağını iddia etmekten bile geri kalmayan rahiper yetiştirebildiğini görüyoruz.
Papalık Devleti ile birlikte Orta Çağ’daki diğer büyük aktörler ise hiç süphesiz bankerler. Bunun nedeni ise Orta Çağ’da birçok konunun özel kişilere devredilmesi ve devletin sadece savaşmaya yönelmesi tabi ki..
Leccacorvo’lar, Bonsignori’ler, Bardi’ler, Peruzzi’ler ve Medici’ler bu ailelerden sadece birkaçı… Bu yönüyle kitabın bazı bölümleri the Godfather’ı aratmıyor… Üstelik olay yeri yine İtalya.
Ortaçağ İtalyan Şehir Devletleri’ne geri dönecek olursak Venedik Cumhuriyeti Osmanlı ile de oldukça yakın ilişkide (tabi ki olumsuz anlamda) olduğu için daha bir öne çıkıyor bana göre. Serenissima Cumhuriyeti’nin, finans ve matematik dünyasına yaptığı olumlu katkıların yanında, ekonomi dünyasına da hem olumlu hem de olumsuz birçok etkisi olmuş. Diğer yandan hem karada hem denizde Osmanlı ile nasıl bir rekabet içinde olduğunu ve uzun süre bu rekabeti üstün götürdüğünü görüyoruz. Bir noktadan sonra Osmanlı gerçeğini kabul etmekle birlikte İnebahtı Deniz Savaşı bu süreci yine önemli ölçüde etkiliyor. Bu savaşta gerek Andre Doria’nın gerekse de Piyale Paşa’nın, kendi donanma gemilerini Venedikli sigortacılara sigortalatmaları ise günümüz ekonomi dünyası ile birebir uyuşan keyifli bir detay bana göre… Düşmanın da olsa konu ekonomik ise işbirliği yapılabilir!
Kitabın yazarı Magno Venedik doğumlu, tarih bölümü mezunu bir gazeteci. Yugoslavya Savaşları’ndaki savaş muhabirliğinden yemeğin tarihi ile ilgili kitap yazmaya kadar çok yönlü bir kişilik. Bu kitabına da tamamen kişisel ilgisi ile başlayarak ve gazeteci olmasının sağladığı çok yönlü araştırmacılık yetisiyle farklı ülkelerin arşivlerinde bol bol vakit geçirerek çok yönlü bir araştırmanın sonucunda eserini ortaya çıkarmış.
Finans ve ekonomi tarihine büyük bir ilgi duymam sebebiyle kitabı okurken ben de çok büyük keyif aldım. Yazarın tamamen kişisel çabasıyla ortaya çıkardığı bu eserin çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Ancak bu, eksik noktaların olmadığı anlamına gelmiyor. Konuya olan büyük ilgim ve kitaba olan sevgim sebebiyle eleştirilerim de biraz fazla olacak bunu peşinen belirteyim.
Öncelikle, yukarıda da bahsettiğim gibi, kitap Orta Çağ Avrupası’nda ve özellikle İtalya’da geçiyor ancak döneme ilişkin bir tek haritaya yer verilmemiş ne yazık ki. Yazar bunu kitabın içinde bölüm bölüm yapabilirmiş diye düşünüyorum ancak kitapta bir tane böyle bir haritanın olmaması ne yazık ki hayal kırıklığı.. Bunu okuyucuların tümünün hem İtalya hem Orta Çağ uzmanı olduğunu düşünerek yaptığını sanmıyorum, bu detay tamamen unutulmuş bana göre…
Yazar, İtalyan Şehir Cumhuriyetleri’ni ve banker aileleri anlatırken bol bol mecazı mürsel yapıyor. Serenissima, Ligurya, Toskana, Toskana’lı gibi gerek yer gerekse de kişilerin adları yerine onları betimlemeyi tercih etmiş. Italya ve İtalya tarihi uzmanı değilseniz kitabın bu yönü de okurken, en azından bu kavramları öğrenene kadar, okumanın yorucu olduğunu söylemeliyim.
Diğer yandan yazar, anlatım tarzı olarak tarihsel kronoloji ile dönemleri anlatmak yerine finans ve ekonomideki başlıkları bölümlendirerek konu bazında anlatmayı tercih etmiş. İki yöntem arasındaki bu tercihine katılmakla birlikte bölümlerin kendi içlerinde dahi kronolojik akıcılığı bulunmuyor. Birkaç paragraf önce okuduğunuz bir olayın, birkaç paragraf sonra önce “öncesi”yle sonra ise “sonrası”yla tekrar karşılaşabiliyorsunuz. Bu durum da akıcılığı engelleyen bir etken olmuş.
Kitabın çevirisini ise genel olarak başarılı buldum. Çevirmen, kendi notları ile birlikte okumayı kolaylaştıracak herşeyi yapmış bana göre. Sadece birkaç noktada pra, kredi, mevduat gibi teknik terimlerin yanlış kullanıldıını düşünüyorum ancak bu hata çeviriden değil de kitabın orjinalinden de kaynaklanıyor olabilir çünkü yazarın finans geçmişi bulunmuyor ve bu konularda kavram hatası riski var.
Yayınevi de böylesine spesifik bir konuyu yayınlamayı tercih ettiği için cesur ve benim gibi okuyucular içinse müthiş bir iş yapmış. Umarım benzer eserleri Türkçe’de daha çok görürüz.
Kitabı her bir detayı anlamaya çalışarak ve döneme ait kişi ve olayları bir yandan internetten araştırarark okudum. Bu yetmedi, dönüp daha önce altını çizdiğim bölümlerden bir de özet çıkardım zira yukarıda da bahsettiğim gibi yazar, kitapta çok fazla bilgi paylaşıyor. Her birini basit bir okumayla akılda tutmak ya da o kronolojideki detayları unutmamak mümkün değil. Özellikle kitabın ilk üç bölümü ve onuncu bölümü tam anlamıyla Orta Çağ İtalyası özelinde bilgi bombardımanı… Tüm bu süreç 18 gün sürdü ve sıcağı sıcağına bu inceleme yazısını hazırlamaya başladım.
Çıkardığım özeti dönem dönem okumayı planlıyorum.
Bu alandaki yayınları takip edebildiğim kadarıyla orjinali 2013 yılında yayınlanmış bu eserin, uzun süredir bu kadar detaylı hazırlanmış ilk çalışma olduğunu düşünüyorum.
Okumaktan çok büyük keyif aldığım ve bilgi yoğunluğuyla bir o kadar da yorulduğum kitabı, “Orta Çağ”, “ekonomi tarihi”, “İtalyan Şehir Cumhuriyetleri”, “Finans tarihi” gibi konulara ilgi duyanlara rahatlıkla önerebilirim. Bu konularda bir temeli olanlar içinse alınacak keyif çok daha fazla olacaktır.
Paranın İcadı ~ Finans İtalyanca Konuşurken
Orjinal Adı: L’invenzione Dei Soldi: Quando La Finanza Parlava Italiano
Yazar: Alessandro Marzo Magno
Çevirmen: İ. Utku Kavasoğlu
ISBN: 9786257118118
Birinci Baskı / Ocak 2021
Sayfa Sayısı: 304
Bu yazıyı sosyal medyada paylaşmak için ekranın solundaki sosyal medya araçlarını kullanabilirsiniz.