Insanlar bazen söylese de, rakamlar asla yalan söylemez. Hikayenin temeli, muhasebe hilelerinin şirketleri daha karlı ve sağlıklı göstermek için kullanılmasına dayanıyor.
Sunbeam skandalından büyük Enron patlamasına kadar, WorldCom olayına kadar, bu hileler bir şekilde tespit edilemedi ve kendi çaplarında başarı sağladı.
Denetçiler bu konunun ilk mağdurları olarak yapılan bu hileleri çoğu zaman farkına varamadılar ve şirket çalışanları da bu konuda denetçileri kandırmayı başardılar var şirketler için hiçbir zaman değişmeyen tek tehlike; yatırımcılar oldu. Halka açıklanan finansal bilgiler farklı metodlar ile analiz edilip karşılaştırılmalara sokularak olası tehlikeler için sürekli bir önlem alındı. Bu kullanılan testler doğrudan doğruya muhasebe hilesini tespit etmeye yönelik olmasa da yatırımcılara farkındalık sağlaması için oldukça yararlı oldu. Bu konudaki 5 temel gösterge şu şekilde açıklanabilir:
-
Alacak ve Satışlardaki Değişimin Karşılaştırılması
Şirketler bir ürün ya da hizmet satarken bunu genel olarak cari hesaplarında daha sonar tahsil edilmek üzere kaydederler. Bu da muhasebedeki alacak kavramını doğrurur. Eğer muhasebe alacakları, satışların artışından daha çok artmışsa bu iki konudan birinin habercisidir;
- Şirket alacaklarını tahsil edememe sorunu ile karşı karşıyadır.
- Şirket agresif bir satış hasılat politikası izlemektedir.
Bu durumların sonucu ileride şirket ya alacaklarını tahsil edememeye devam edecek ve tahsil sorunu yaşıyacak ya da satış hasılat politikasını değiştirmek zorunda kalacak. Firmalarla ilgili karşılaşılan en büyük satış hilesi, gerçek bir satış olmadığı halde, stokların kayıtlardan çıkarılıp satış gibi gösterilmesidir. Bunun adı channel stuffing. Channel stuffingin oluştuğu durumlarda alacaklarda inanılmaz bir pik görünür. Yatırımcılar alacaklardaki yüzdesel artışın satışlardaki yüzdesel artışa oranına bakarken bunun negative olduğu durumlarda da dikkatli olmalıdırlar.
-
Tesis, Makine ve Cihazların Tüm Varlıklara Oranı
Tesis, makine ve cihazlar, şirketin uzun dönemli olarak faaliyetlerinde kullanmayı öngördüğü varlıklardır. Ford için bu varlık bir fabrika iken, Goldman Sachs için bir ofis dairesidir. Tesis, Makine ve Cihazların Tüm Varlıklara Oranı zaman içinde steady olarak görülmelidir. Keskin artış ya da azalışlar bir anlamda gözden kaçan birşeyler olduğunu bize gösterir. Örneğin bu oranda büyük bir artış olması, firmanın olağan bakım onarım giderlerini de aktifleştirmiş olabileceğini gösterir ki WorldCom skandalının temelindeki en önemli nokta da budur. Tam aksine, bu oranın büyük bir düşün göstermesi, firmanın faaliyetleri ile ilgili bir yatırım yapmadığını gösterir ki bud a gelecek için sıkıntı yaratabilecek bir etkendir.
-
Borçların Artışının Satışların Artışına Oranı
Firmalar, işlemlerinin çoğunu ikili ilişkilerine dayanarak cari hesaplarda kaydedip izlemektedirler. Bir ürün satın alan firma bunun ödemesini ileri bir tarihte yapmak üzere kayıtlarına alır fakat eğer bu borçlar satışlardan daha fazla artarsa burada bir problemin olduğunu gösterir. Bunun yanında ileride oluşabilecek büyük miktarlı nakit çıkışını da göstermektedir bu durum ki bu da yine bilanço için bir tehlikedir.
-
Satışların Maliyetinin Tüm Satışlara Oranı
Firmaların normal faaliyet dönemlerinde satışlarının arttığı oran kadar satışların maliyetinin artması normal kabul edilir fakat bu iki item arasındaki büyük farklar firmalar için sıkıntı olabileceğinin göstergesidir.
-
Faaliyetlerden Nakit Akımı vs. Hisse Başı Kazanç
Bu gösterge genelde US GAAP uygulayan firmalar için geçerlidir. Şöyle ki, US GAAP e gore örneğin bir stok aldığımızda buna ilişkin ödeme, bu stoktan bir gelir elde edeceğimiz tarihe kadar giderleştirilmez, ancak bu stoktan gelir elde edince bu stoka ilişkin ödemeler de gider kaydedilir ve böylece gelir ve giderler eşleşmiş olur. Bu normalde stabilite için kurulan bir kural olsa da, Faaliyetlerden Sağlanan Nakit Akımı ile Hisse Başına Kazançta farklılık yaratmaktadır. Firma stok aldığında ödemeyi o an yapar aslında ve bu nakit akımlarını etkiler fakat raporlamada bu gider, gider olarak dikkate alınmaz, karlılığı, dolayısıyla Hisse Başına Kazancı etkilemez. Bu aradaki fark açıldıkça şirketlerin faaliyetleri (stokları naked dönüştürmede geciktiği) ve muhasebe kalitesi sorgulanabilir.
Not: Sean Hannon’ın 17 Temmuz 2009 tarihli makalesinden Türkçe'ye çevrilmiştir.
Bu 5 rasyonun yanında bir işletmede aşağıdaki durumların varlığı da, muhasebe hilelerininin olabileceğine yönelik göstergelerdendir;
- Gelir arttığı halde nakit akışlarında önemli bir değişikliğin olmaması,
- Satışların artmasına rağmen, stoklarda önemli bir değişiklik olmaması,
- Dönem sonunda yüksek tutarlı olarak atılan gelir kayıtları